Gençlerbirliği yöneticileri basınla buluştu

Gençlerbirliği Kulübü Basın Sözcüsü Aykut Çakmaklı, başşehir grubunun seri galibiyetlerle makus günleri geride bırakacağına inandıklarını söyledi.

Kırmızı-siyahlı ekibin yönetim kurulu üyeleri Aykut Çakmaklı, İsmail Geliç ve Hakan Kaynar, basın mensuplarıyla bir ortaya geldi.

Karamsar olmadıklarının altını çizen Çakmaklı, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Lig uzun bir maraton, daha çok şey değişebilir. Biz, Türkiye’nin en büyük topluluklarından biriyiz, 103 yıllık bir çınarız. Bu zorluğun üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Taraftarlarımıza şu iletisi veriyoruz; Gençlerbirliği, bu makûs günleri geride bırakacak, seri galibiyetlerle hak ettiği yere ulaşacaktır. Üstün Lig’in kadrosu olduğumuzu, bu ligde kalıcı olacağımızı göstereceğiz. Kimsenin aklında en ufak bir kuşku kalmasın.”

Aykut Çakmaklı, transferlerde genel şuranın da ektisiyle geç kalındığına işaret ederek, “Kongrede üç aday çıktı ve kongre 9,5 saat sürdü. Güya Üstün Lig’den düşmüş bir ekibin kongresi üzereydi, epey sert geçti. Liderimiz da kibar ve beyefendi biri olduğu için, ‘Arkadaşlar, ben lider seçilmeden transfer sürecini başlatmayacağım.’ dedi. Nedenini sorduğumuzda, ‘Önce başkanlığı alalım, idaresi oluşturalım, sonra transfere başlayalım.’ dedi. Hasebiyle, transfer sürecindeki gecikmenin en kıymetli nedeni, seçim sürecinin uzaması ve farklı adayların ortaya çıkmasıydı.” değerlendirmesinde bulundu.

“Çaykur Rizespor maçındaki futbol umut verdi”

Gençlerbirliği‘nin Süper Lig’de kalıcı olması gerektiğinin altını çizen Çakmaklı, teknik yönetici Hüseyin Eroğlu’nun geleceğiyle ilgili ise şöyle konuştu:

“5’te 0 ile başladık, en makus başlangıcımız. Ancak biz hala hocamızın ardındayız, ikas Eyüpspor maçında da ekibimizin başında. Hocamız, futbolcularımız ve idare heyetimiz, daima bir arada kenetlendik. Çaykur Rizespor maçındaki futbol bize umut verdi. Son dakika kaçırdığımız penaltıyla puanı kaybettik. ikas Eyüpspor maçıyla yükselişe geçeceğimizi, bu kenetlenme ve hakikat oyunla 3 puanlara ulaşacağımızı düşünüyoruz.”

“Transfer yasağı kelam konusu değil”

Aykut Çakmaklı,takımda şu anda transfer yasağının kelam konusu olmadığını, lider Osman Sungur ve yönetim kurulu üyelerinin maddi manada önemli fedakarlıklar yaptığını vurgulayarak, “Amacımız Gençlerbirliği‘nin devamlılığını sağlayacak bir ekonomik nizam oluşturmak.” dedi.

Sportif yönetici Ali Ekber Düzgün’ün ayrılık sürecinde kulübün yaptığı açıklamaya açıklık getiren Çakmaklı, şunları kaydetti:

“Transfer döneminin başından son 10 gününe kadar Ali Ekber Bey birinci yetkiliydi. Sonrasında liderin talimatıyla kimi yöneticilerin de sürece dahil olacağını söyledikten sonra Ali Ekber Bey istifa etti. Bizim yaptığımız açıklamada da kimsenin aklında bir soru işareti uyanmasın. Orada 4’te 0 almış bir ekip var, sportif manada başarısız. Finansal manada da bizi zorlayacak, gelecekte Gençlerbirliği‘ni zorlayacak bütçeli transferlerin yapılması… Yanılgılı kararlardan ötürü Ali Ekber Bey’in de yaptığı istifayı kabul ettik. Tahminen bu türlü bir toplantıda bunu açıklamak daha gerçek olabilirdi. Yazılı açıklama insanların başında farklı şeyler uyandırmış olabilir. Profesyonel bir dünyadayız. Yani muvaffakiyet nasıl bizlere yazıyorsa başarısızlık da bizlere yazacak. Bu süreçteki başarısızlık, transferin başında kendisi olduğu için Ali Ekber Bey’e yazdı. Transfer sürecine daha sonra İsmail Bey, ben ve birkaç yönetim kurulu üyemiz daha dahil oldu. Bize nazaran maaş ve bonservis manasında Gençlerbirliği‘nin bütçesini aşan transferler yapıldı. Bu, bizi finansal açıdan ilerleyen periyotta çok zorlayacak.”

İsmail Geliç: “Scout takımımız maalesef yok”

Gençlerbirliği Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Geliç, transfer sürecini kimin yönettiğine ait soruya, “Transfer sürecinin başında, sportif yöneticimiz Ali Ekber Düzgün vardı. Tam yetkiliydi. Ona, takımıyla bir arada lider, hoca, tahlilciler ve yardımcı antrenörler takviye veriyordu. Franco Tongya transferiyle ben de dahil birkaç yönetici işin içine daha fazla girmeye başladı. Franco transferine kadar olan süreçlerde Ali Ekber Bey sorumlu kişiydi.” karşılığını verdi.

“Scout takımımız maalesef yok.” diyen Geliç, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Belki sıkıntıların bir kısmı da bundan kaynaklanıyor. O manada kurumsallaşamamış bir kulüp olduğumuz için bu sorunları yaşıyoruz. Önümüzdeki devirde, bunların oluşturulmasıyla ilgili önemli çalışmalar yapacağız. Zati biz bunu yapamadığımız takdirde bu çeşit kulüpler daima inişli çıkışlı grafik stantlar.”

İsmail Geliç, transferlerde geç kalındığını vurgulayarak, “Kulübün planlamalarında meseleler olduğunu görüyoruz, kabul etmek zorundayız. Öz tenkit yapmadan bir yere varmak mümkün değil. Lakin şu an prestijiyle gelinen noktada kötü bir grup değiliz. Hala eksiklerimiz var. Geç kalındığı için ocak ayında 2-3 transfer yapma durumumuz var. Oyuncu satmadan ayakta kalmamız imkansız. Gençlerbirliği ve öteki Anadolu kulüpleri, oyuncu satarak gelir elde etmeli ve daha uygun fiyata gerçek transferler yapmalı.” tabirlerini kullandı.

Transfer bütçesinin yüzde 30-40 civarında aşıldığını söyleyen Geliç, Adama Traore’yi Suudi Arabistan kulübüne bonuslarla birlikte 1,7 milyon avroya kiralayarak kulübe kaynak sağladıklarına dikkati çekti.

Teknik yönetici Hüseyin Eroğlu’ya da periyot dönem haksızlık yapıldığını lisana getiren Geliç, “Bizler de idare içerisinde eleştiriyoruz lakin hocaya ne yazık ki vaktinde bir kadro veremedik. İdmanları izleyen, orada dayanak olmaya çalışan birisi olarak söylüyorum, altyapıdan 6-7 oyuncuyla idmanlara çıkmak zorunda kaldı. Daha geçen hafta birinci defa kaliteli oyuncuların da yer aldığı idman yapabildi. Bu vakit tanıma noktamız o yüzden kıymetli. Tahminen dünyada çok az kulüp teknik yöneticisine 5 hezimetten sonra ‘Sen devam et.’ demiştir. Bu da bence istikrar açısından da herkes için örnek. Tahminen bir birinci yapıldı burada. Elbette her şeyin bir sonu olabilir ancak biz hala hocanın başarılı olabileceğine inanıyoruz.” halinde görüş belirtti.

Moussa Kyabou ve Peter Etebo’nun lisanslarının, sakatlıkları nedeniyle dondurulduğunu aktaran Geliç, şöyle devam etti:

“Nalepa’yla ilgili veda açıklaması yapmamamızın nedeni, oyuncunun davranışları. ‘Ben oynamam, 2 yıl daha kalırım burada, maaşımı alırım.’ yaklaşımı. Popa kampa sakat geldi, idmana çıkmadı. Hoca da doğal olarak ‘Benim bu türlü bir oyuncuya gereksinimim yok.’ dedi. Nalepa’nın genel manada yetersiz olduğunu söyledi lakin mecburî olarak oynattı. Leo’nun da bu ligin oyuncusu olmadığı kanaati hocada mevcuttu.”

Geliç, sportif yönetici Ali Ekber Düzgün’ün ayrılığına ait de “Süreçlerin gerçek planlanmadığını düşündüğümüz, sayıların süratle yükseldiğini ve kulübün bunun altından kalkamayacağını gördüğümüz için transfer sürecine idare de dahil oldu. Ali Ekber bu süreçten doğal olarak biraz rahatsız oldu. Bu, büsbütün şahsî bir karar.” diyerek kelamlarını tamamladı.